[b]Bir yaşına gelince annemiz bizi kendi elleriyle beslerken;
biz bütün gece ağlayıp onu uykusuz bırakarak
teşekkür etmişiz.
İki yaşındayken elimizden tutup yürümeyi öğretmiş.
Biz de "bu yürümek ne güzel şeymiş" deyip ortalıkda dolaşıp durarak
teşekkür etmişiz.
Derken üç yaşına geldiğimizde, annemiz sevdiğimiz yemeklere
sevgisini katık yapıp pişirirken, biz yemeğimizi döküp saçarak
teşekkür etmişiz.
Dört yaşına gelince neler yaptığımızı ise anlatmaya bile dilim varmıyor:
Elimizin kalem tutmaya başladığı bu yaşta annemiz bize harfleri
öğretmeye çalışırken biz evimizin duvarlarına birbirinden ilginç resimler çizerek
annemize teşekkür etmişiz.
Ama ben artık bundan sonra anneme daha güzel teşekkür etmeyi
düşünüyorum.
Bizi mutlu edenlere teşekkür etmemizi söylüyor ya büyüklerimiz,
bizler de annemize, babamıza, arkadaşlarımıza bir gün boyunca
kaç kez teşekkür ettiğimizi düşünelim.