Bugün “Berat Kandili”dir. Üç ayların ikincisi olan Şaban ayının 15. gecesi “Berat gecesi” dir. Berat kandili Ramazan ayının müjdecisidir.
Berat; borçtan, suçtan, günahtan, cezadan, hastalıktan kurtulmak demektir. Diğer bir ifadeyle Berat; Yüce Allah’ın sınırsız af ve mağfiretine kavuşarak, günahlardan arınmak ve temize çıkmak demektir. Millet olarak Berat gecesine erişmenin sevinç, heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Berat gecesine kudsiyet veren olay, Duhan suresinin ilk ayetleridir. Yüce Allah: “Ha Mim. Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, Biz Kur’an’ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir.” buyurmuştur. Birçok müfessir bu ayeti açıklarken, ayette geçen “mübarek gece”nin “Berat gecesi” olduğunu zikretmişlerdir. Genel kabule göre, Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuz’dan indirildiği gece bu gecedir.
Berat gecesi bir “mukadderat gecesi” dir. Bu gece sadece insanların değil, bütün mahlukatın kaderini ilgilendiren bir gecedir. Bu gece bir yıllık programın, mukadderatın yazıldığı gecedir. Yukarıda yazdığım ayette bu gecede her hikmetli işin ayırt edildiğine dikkat çekilmiştir.
Berat gecesi bir “mağfiret gecesi” dir. Kalpleri Allah ve Resulullah için çarpan, nabızları İslam ve Kur’an için atan Müslümanlar, bu gece birçok günahtan arınmış ve yüzleri aklanmış olarak Allah’ın “Kurtuluş Beratı”nı alacaklardır.
Bu gece bir “kurtuluş gecesi” dir. Bu gece bütün manevi hastalıklarımızdan ve günahlarımızdan kurtuluşumuza bir vesiledir. Bu gece Yüce Allah’ın engin rahmet ve mağfiretinin sağanak sağanak üzerimize indiği bir gecedir. Bu gece af, rızık ve şifa kapıları sonuna kadar açıktır. Bu gece sınırsız ikramların sunulduğu, yapılan dua ve tövbelerin kabul edildiği bir gecedir. Bu gerçeği Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmuşlardır:
“Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Yok mu af isteyen onu af edeyim! Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim! Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim! Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim! Yok mu başka isteği olan, ona istediğini vereyim!’ der. Bu durum sabaha kadar devam eder.”
Berat gecesinde “iç gözlem” çok önemlidir. Bu gecede iç alemimize dönerek işlediğimiz hayır ve şerlerin muhasebesini yapmalıyız. İç gözlem yapan, yani iç alemine dönüp nefis muhasebesi yapan her insan görecektir ki; ruhların açlığı bedenlerin açlığından daha fazla ve önemlidir. İşte her Müslüman bu çok ince çizgiyi fark etmeli ve kavramalıdır.
Berat gecesi aydınlığını fırsat bilelim. Görev ve sorumluluklarımızı yeniden hatırlayalım. Çirkinlikleri örtelim, güzellikleri öne çıkaralım. Ülkemizde sevgi, huzur, barış ve kardeşlik içerisinde asırlardır birlikte yaşamış insanlarımızı birbirine düşman etmek isteyenlerin tuzaklarına düşmeyelim. Birbirimizle sevgi, saygı, dayanışma içerisinde olalım. Hem insani ve dini hasletlerimizi hem de birlik ve bütünlüğümüzü koruyalım. Yüce dinimizin bizlerden istediği kardeşlik ve beraberliğimizin güçlenmesine, insani ve ahlaki meziyetlerin yaygınlaşmasına gayret gösterelim.
Hepimiz beşeriz ve mutlaka şaşarız. Hepimiz az çok günah sahibiyiz. Gönlü arındırmanın, günahları temizlemenin en güzel yolu tövbe istiğfardır. Amelimiz her ne olursa olsun, istisnasız hepimiz tövbe edelim. Kirlenmiş ruhumuzu, tövbe okyanusunda yıkayıp tertemiz edelim.
Bu gece meali ile birlikte bol bol Kur’an okuyalım. Dillerimiz yoruluncaya, gözlerimiz yaşlarla doluncaya kadar dua edelim. Bu gece kalplerimizi asla uyutmayalım. Uyanık bir kalp ile Allah’a dua edelim. Peygamber Efendimiz’in yaptığı şu duayı ezberleyelim ve aynısını yapalım:
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum. Senden yine Sana iltica ediyorum. Seni gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Seni senâ ettiğin gibi yücesin”
Berat Kandili hepimize mübarek olsun.
Selam ve dua ile…